Dolar kuru bugün ne kadar? (14 Haziran 2018 dolar – euro fiyatları)

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dolar – euro kaç TL? Dolar kuru en son ne kadar oldu? Bankalararası piyasada dolar 4,70’i aştı, euro 5,47 civarında hareket ediyor. Piyasalar tarafından merakla beklenen faiz kararı açıklandı. Avrupa Merkez Bankası faiz oranını değiştirmedi. Bankadan yapılan açıklamada net varlık alımının Aralık 2018 sonrasında sona erdirilmesi planlanıyor.İlişkili Haberler

• Çeyrek altın ne kadar? (14 Haziran 2018 altın fiyatları)
• Dolarda yükseliş sürecek mi?
• SON DAKİKA: Fed faiz kararını açıkladı

Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı ve Başkan Mario Draghi’nin açıklamalarının ardından dolar/TL 4,70 seviyesinin üzerini gördü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşamki, “24 Haziran’dan sonra bu göreve devamım halinde ilk işimiz inşallah OHAL’i kaldırmak olacaktır” açıklamasının ardından piyasa bunu olumlu algıladı.

Fed faizi 25 baz puan artırdı. Fed politika faizini yüzde 1,50-1,75 aralığından yüzde 1,75-2,00 aralığına yükseltti.

Fed, yılın geri kalanında iki kere daha faiz artırılacağına, yani daha hızlı sıkılaşmaya işaret etti.

Euro/TL ise 5,46’nın üzerinde hareket ediyor.

AMB FAİZLERİ SABİT BIRAKTI, VARLIK ALIMINDA SON TARİHİ AÇIKLADI

Avrupa Merkez Bankası, piyasa aktörleri tarafından merakla beklenen toplantısı sonucunda faizleri sabit bırakma kararı aldı. 

Banka varlık alımlarının da aralık ayı sonunda sonlandırılacağını açıkladı. Ekim ayı ile Aralık ayındaki varlık alımları da aylık olarak 15 milyar euro olacak. 

Varlık alımlarında aylık tutar 30 milyar euroydu.

Bankanın karar metninde en azından 2019 yazına kadar faiz artışı olmayacağı da belirtildi. 

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi, bankanın haziran ayı para politikası toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Draghi, enflasyon konusunda önemli gelişme gördüğünü belirtti.

Son dönemdeki yavaşlamanın belirsizlikle birleştiğini belirten AMB Başkanı, son anket sonuçlarının daha zayıf olduğunu bildirdi. Buna karşın verilerin güçlü ve geniş çaplı büyümeyle uyumlu olmayı sürdürdüğünü belirtti. 

Draghi, ekonomideki ılımlılaşmanın kısmi olarak geçici unsurlardan kaynaklandığını ifade etti.

“Küresel riskler daha dikkat çekici.” diyen AMB Başkanı, ticaret politikaları ve korumacılık riskine dikkat çekti.

“OHAL’İN KALDIRILMASI TÜRKİYE’YE BAKIŞ AÇISINI OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİRECEK”

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dün NTV’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Şimşek, fon akışı ve doğrudan yatırımlar anlamında en çok Türkiye algısını bozan hususun olağanüstü hal (OHAL) uygulaması olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

“Çok net bir şekilde, tabiri caizse ‘terörün belini kırdık’, oyunu Irak’ın içlerine kadar taşıdık, Suriye’de terör koridorunu kırdık. Dolayısıyla terör noktasındaki OHAL’in en önemli gerekçesi buydu ve haklı bir gerekçeydi. Gerçekten Türkiye çok mesafe kazandı. Bu birinci husus, FETÖ tehdidiyle de önemli ölçüde mücadelede sonuç alındı, başarıya ulaşıldı. Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ilk işimizin OHAL’i kaldırmak olacağını ifade etti. Bu da dışarıda Türkiye’nin algısını, ülkemize bakış açısını olumlu yönde değiştirecek.”

Kısa vadede mevcut değerlendirmelerin geçerli ve etkili olduğunu belirten Şimşek, “Parasal sıkılaştırma her zaman ABD ekonomisinde ciddi bir kaldıraç. Borç düzeyi yüksek olduğu için en ufak faiz ayarlaması bile reel ekonomiyi etkiliyor. Bu para politikasındaki sıkılaşmayla birlikte yapılan vergi reformunun etkisi, en geç gelecek senenin ilk yarısında sonlanmış olacak” ifadesini kullandı. 

Şimşek, küresel ekonomide kalıcı, uzun vadeli, yukarı yönlü bir sıkılaştırma trendi öngörmenin çok sağlıklı olmadığını ancak piyasaların çok kısa vadeli bakabildiğini söyledi.

“TÜRK EKONOMİSİ DAYANIKLILIĞINI KANITLADI”

OHAL’in kaldırılmasının ekonomiye etkisine ilişkin soru üzerine Şimşek, “Türkiye’nin gerçekliğiyle algısı arasında ciddi makas, bir fark oluşmuştu. Bu algıyla gerçeklik arasındaki farkı kapatma noktasında önemli bir adım.” dedi.

Şimşek, yapısal reformlarla rasyonel, sağlıklı, güçlendirilmiş politika setiyle Türkiye’nin realitesini de ülkenin şoklara karşı kırılganlığını da iyileştireceklerini bildirdi.

Türkiye’nin 2010-2017 döneminde Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen ekonomi olduğuna işaret eden Şimşek, istihdam artışında da ülkenin dünyanın en başarılı ilk 5 ülkesinden biri olduğunu aktardı.

Yaşanan iç ve dış şoklar, bunlara verilen tepkiler ve özellikle OHAL gibi hususlar nedeniyle reel ekonominin yeterince takdir edilmediğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:

“Bu algının bir miktar iyileşmesiyle birlikte Türkiye’ye, reel sektöre yönelik ciddi bir şekilde fon akışının artması ihtimali yüksek. Fizik, kimya, mühendislik olsa dersiniz ki ‘Formül şu, 3, 6, 9 ayda olur.” ama ekonomi çok daha karmaşık bir model, psikolojisi, işin güven tarafı, küresel ilişki ağı var. Buna karşın güzel gelişmeler oluyor. Avrupa ile eski gerilimler geride kaldı. ABD ile Münbiç konusunda genel bir anlaşma çerçevesi var. Suriye’de DEAŞ önemli ölçüde, Irak’ta neredeyse tamamen çökertildi. Bölücü terör örgütüne karşı biz alan hakimiyeti noktasında hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlüyüz. Bunlar önemli konular.”

MEHMET ŞİMŞEK’TEN FED FAİZ KARARI DEĞERLENDİRMESİ (NTV’DE SORULARI YANITLADI)